Kılık değiştirmiş diktatörlük şakaya gelmez. Bu habis siyaset biçimi demokrasi gibi görünür. Daha yakından bakıldığında günlük siyasi uygulamalar arasındaki etkileşimler bambaşka bir şey ortaya çıkarır; bütün parçalarının toplamından farklıdır. Sistemin bütününde bu uygulamalar demokrasiyi karikatür haline getirir; liderlerin başarısına başarı katarken özgürlükleri alır, genç hayatları çalar. Gezi protestoları esnasında ekmek almaya giderken göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesinden sonra baş yaralanması sonucu uzun süre komada kaldıktan sonra hayatını kaybetmiş olan 15 yaşındaki Berkin Elvan'ınkinden daha kötü bir kaderi düşünemiyor insan. Ya da ailesinin veya arkadaşlarınınkinden ve onlarla beraber yas tutan ama dayak yiyen ve aşağılananlarınkinden daha kötü bir kaderi. Bu çeşit bir insanlık dışılığa ve ikiyüzlülüğe, diktatörlük sultasının dayanağı olan ikiyüzlülüğe tanık olmak zordur. Demokratik gibi görünüp de demokrasiyi sağlamayan uygulamalar ile ilgili araştırmalar filizleniyor. Akılda kalıcı bir terminoloji de, Macaristan'ın Viktor Orban'ın anayasa (dışı) uygulamalarının yanı sıra canavarca olmayan insanların uzuvlarından yaratılmış Frankeştaynın sahibi Mary Shelley'nin yaratıcılığından ilhamla Scheppele'in ürettiği yeni terim (frankendevlet). Frankendevletler, otoriter canavar yaratan demokratik yasaların parçalarıyla birlikte dikilir. Ve bu rejim, tüm niyet ve amaçlar bakımından yasaldır. Bu konuyla ilgili artmakta olan bilimsel literatürün habercisi, demokratik görünümlü kurumların demokratik bir devlete ulaşmaksızın nasıl işlediğini analiz eden yasal ve siyasi karşılaştırmacılardı. Diğerlerinin yanı sıra yasama ve partileri inceleyen Jennifer Gandhi, seçimleri inceleyen Ellen Lust-Okar, mahkemeleri inceleyen Tamir Moustafa, anayasaları inceleyen Simpser ve Ginsburg ve sivil toplum örgütlerini inceleyen Amaney Jamal gibi siyaset bilimciler sözde demokratik kurumlarla başladılar. Bilim adamları artık uygulamaya dönüyorlar: kılık değiştirmiş diktatör nasıl çalışıyor?
Bu tabii ki siyasi yelpazedeki rejimlerde, "köklü demokrasilerde" bile meydana geliyor (kimde kopmamış delgeç kırpıntısı var?) Kısmen Avrupa Birliği veya Ulusal Demokrasi Vakfı'nın uluslararası demokrasiyi teşvik gündemlerine karşı öğrenilmiş bir cevap olduklarından dolayı bu uygulamalar artıyor. Gizli işleyen otoriter rejimi teşhis etmek zor çünkü erki sağlamlaştırmak için demokratik gibi görünen özelliklerin yasal biçimde kullanılışı eleştiriye veya protestoya karşı çok daha bağışık. Otokratların, bu uygulamaları yapmış veya "reformları" taahhüt etmiş olmaları ile ilgili uluslararası destek gören gerekliliklere başvurma becerisi, siyasi muhalefete geri tepme potansiyeli olmayan telafiye yönelik çok az seçenek verir ve bu da ya rejimin gücünü ve meşruiyetini artırır ya da kendilerininkini baltalar. Görevdeki demokratik niyetleri olduğunu iddia eder; muhalefet zayıf durur; mücadele için gereken yasal araçlar görevdekinin kendi takdirinde kullandıklarıyla aynıdır. Muhalefet ısrarlı biçimde zayıflar ve bir meslektaşımın çok kolay anlaşılır biçimde dikkat çektiği gibi (her yerde olmasa bile en azından Türkiye'de) muhalefet olmaksızın demokrasi olmaz. Pek güzel "bizim-için-bütün-işi-onlar-yaptı" gibi bir hareketle AKP'nin demokratikleşmeye ilişkin "Sessiz Devrimi", egemen parti olarak ilerleyişlerinden dikkati saptırmaya çalışırken düzenli şekilde demokrasi yanlısı söylemlerinin kataloğunu yapıyor. İddia ediyorum ki dikkati dağıtma tekniği, özellikle egemen parti rejimine giden yolu açmak için anayasa açısından gerekli olan her şeyi büyük ölçüde halletmiş olan 2010 yılındaki anayasa referandumu sonrasında Türkiye'deki "katılımcı" anayasa reform sürecinin uygulanmasının amacıdır. Ancak katılımcı reform süreci, Anayasa Uzlaşma Komisyonunda meclis düzeyindeki müzakere sürecinde aslında ciddi bir etkisi de olmayan hoşnutsuzluk için partinin biraz yer açmasına yaradı. Görevdekilerin kendilerine nasıl uyuyorsa o şekilde yasaları uygulayarak takdir yetkilerini suistimal etmesi bu uygulamaların temelinde yatarken kılık değiştirmiş diktatörlerin repertuvarında, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yönetimindeki Türkiye'ye aşağıda uyguladığım bazı araçlar var. Bunlar, uygun ses yinelemesi ile; dikkat dağıtma, çarpıtma ve hakimiyet. 1. Dikkat dağıtma
Pek güzel "bizim için bütün işi onlar yaptı" gibi bir hareketle AKP'nin demokratikleşmeye ilişkin "Sesiz Devrimi", egemen parti olarak ilerleyişlerinden dikkati saptırmaya çalışırken düzenli şekilde demokrasi yanlısı söylemlerinin kataloğunu yapıyor. İddia ediyorum ki dikkati dağıtma tekniği, özellikle egemen parti rejimine giden yolu açmak için anayasa açısından gerekli olan her şeyi büyük ölçüde halletmiş olan 2010 yılındaki anayasa referandumu sonrasında Türkiye'deki "katılımcı" anayasa reform sürecinin uygulanmasının amacıdır. Ancak katılımcı reform süreci, Anayasa Uzlaşma Komisyonunda meclis düzeyindeki müzakere sürecinde aslında ciddi bir etkisi de olmayan hoşnutsuzluk için partinin biraz yer açmasına yaradı.
2. Çarpıtma Kılık değiştirmiş diktatörler bilgiyi çarpıtmak ve ifadeyi kısıtlamak için yasal olanakları da kullanıyorlar. Örneğin, Erdoğan bir öz sansür kültürü yaratmak için muhaliflere karşı davalarla yazarlar ve gazetecilerden sanatçılar ve (maalesef ona "Ampul Tayyip" adını veren) öğrencilere kadar, yüzlerce kişiyi mahkemeye verdi.
İftira suçunun son turu 17 Aralık 2013 yolsuzluk skandalı esnasında medyaya sızan bilgilerden kaynaklandı. Bu skandalda Erdoğan, bazı bakanlar ve aile fertleri yolsuzluk yaparak milyonlarca Avro sahibi olma suçuyla karşı karşıya kaldı Gazeteciler taciz edildi, işten atıldı, korkutuldu. Özgür basından kalanlar kırıp geçirildi. Çarpıtma ve dikkati dağıtmanın ötesinde kılık değiştirmiş diktatörlerin üçüncü silahı kendi çıkarına işleyen politikalar benimseyerek demokratik sürece hakim olmaktır. 3. Hakimiyet Son olarak, kılık değiştirmiş diktatörler hakimiyet için demokratik çoğunluğun temsil edilmesi ilkesini yıkarlar. Yaygın taktikler "seçmen kimliği yasaları, seçim giriş engelleri ve kampanya finansı yasaları, muhalefetin oy hakkını kullandırtmamak ve görevdekini yerinden etmenin maliyetini arttırmak"tır (Varol, s.33-34). AKP yönetiminde seçim bölgeleri yasalarında (2972) ve seçmen kayıt yasalarında (298) 2003'ten bu yana yapılan değişikliklerle seçim bölgesi sınırları, seçmen kimliği ve medya kampanya yasaları kendi çıkarları doğrultusunda oluşturulmuştur. Yaklaşan 2015 meclis seçimleriyle hazırlık safhasında olan ek seçim değişiklikleri daha sabırsızlıkla beklenen daha çok şey var.
Bu sözde melez rejimlerde ortaya dersleri dikkate almak gerek. "Hukukun egemenliği" yapılacak listesinin kullanan uluslararası demokrasiyi teşvik gündemlerine cevaben, demokratikleşen ülkelerdeki siyasi elitler bağımsız yargının unsurları için, özgür ve adil seçimler için ve kağıt üzerinde var olan diğer kurumlar ve destekleyici politikaları için yapıldı kutucuğunu işaretleyebilirler. Benimsemek, uygulamak ve gerçekten reform yapmak için siyasi sürecin kullanılmasının iki amacı var; biri sadece erkin kaybedilmesini önlemek için yetecek kadar demokrasi yaratmak amaçlı yasal söylemi kullanır; diğeri de sadece bunu pekiştirmeye devam etmek için yetecek kadar otoriter rejim oluşturmak amacıyla yasal araçları kullanır.
0 Comments
|
About Me
I write about contemporary events and my hope that persistence wins over intractability. Archives
November 2016
Categories
All
Archives
November 2016
|